Salatı ikame ve zekatı ita etmek

İkametussalah ve itauzzekah

Tevbe 60. ayetin bildiğimiz zekâtla alakası yoktur. Gelirleri devletin nerelere kimlere paylaştıracağı ve nerelere yatırım yapacağı ile ilgili bir ayettir. Gelirlerden pay alamayanların ileri geri konuşmalarına bir cevap olarak gelmiştir ve gerçekten mümin olsalar müslüman olsalar bize Allah ve Resulü yeter demeleri gerekirdi deniyor ayette. Ayetin bağlamı birkaç ayet yukarıdan başlamaktadır ve sayılan sınıflar bireylerin vereceği yerler değil devletin yatırım yapma alanlarıdır. Bize vermiyor diye peygamberin aleyhinde ileri geri konuşanların uyarıldığı ve onların gelirlerden pay ayrılacak kesimlerden olmadıkları bildirilmektedir.

Tevbe 60 bireylerle ilgili olmayıp devletin dağıtım alanlarıyla ilgili olduğu gibi ayrıca ayet zekatlardan değil sadakalardan söz etmektedir. Ayet "innemessadakatu" hitabıyla başlamaktadır. Allah sadaka yerine zekat diyebilirdi ama demedi. Çünkü Kur'an'da zekat bizim bildiğimiz anlamıyla kırkta bir diye de bir tanımlaması olan uygulamayla alakalı değildir. Zekat nitelikle ilgili bir kavram olup sadece mali bir konu değildir. Zekât kişide maddi manevi, bilgi birikim her ne varsa, elde uygun olan her ne varsa onu paylaşıp uygunluğu vermektir yani uygunluğu sağlamaktır.

Kur'an zekatı ita etmeyi hep salatı ikame etme ile birlikte kullanır. Çünkü zekatı ita etmek salatı ikame etmenin bir yansımasıdır bir neticesidir. İkametussalah ve itauzzekah demek yönelimi gereğince ifa etmek ve uygunluğu sağlamak demektir.

ESSALAT Kur'an'ın bireysel olsun toplumsal olsun insanlığa yüklediği misyondur. İkametussalah ise bu misyonu öylesine yapmak değil tam gereğince yapmaktır ve neticesi itauzzekahtır yani uyguluğu sağlamaktır.

Kur'an'da salat kelimesi için namaz anlamına gelmesi en uzak ihtimal olan kullanım ikametussalah kullanımıdır. Daha bakara suresi başında "ellezine yuminune bil gaybi ve yukimune ssessalate" denir. Yani onlar Kur'an'ın gaybi haberlerine inanırlar ve bu haberlerin yüklediği misyonu hakkıyla ifa ederler demektir. Ayeti gayba inanır ve namazı kılarlar diye çok sığ ve bağlamsız bir anlama indirgemişlerdir. Ankebut suresinde "kitap olarak sana vahyolunanı oku ve salatı ikame et" denir. Ayeti namazı kıl diye çevirirler. Oysa kitabı okumak içeriğe uymayı gerektirir. Kitabın tek içeriği namaz değildir. Ayetin dediği kitabı oku ve kitabın misyonunu hakkıyla ifa et yani kitabın içeriğine hakkıyla uydur.

Namaz vakti olarak yorumladıkkarı isra 78'in konusu 73. Ayetten başlar. Müşriklerin baskılarına boyun eğme, risalet misyonunu hakkıyla ifa et diyen İsra 78 onlar sana baskı yapıyor sen boşver namaz kıl diye anlamsız bağlamsız bir ifadeye dönüştürülmüştür.

İşin doğrusu sella yusalli fiili vahyin misyonu üzere yönelişte olmayı ifade eder. ESSALAT Kur'an'ın insanlığa yüklediği misyondur. İkametussalah ise Kur'an'ın sunumu olan misyonu hakkıyla ifa etmektir. İkametussalah işi boşlamamak, geçiştirmemek, üstünkörü yapmamak aksine hakkıyla ifa etmektir. İkametussalah ve itauzzekah ise yönelimi gereğince ifa etmek ve uygunluğu sağlamaktır.

Elhamdülillahi Rabbil Alemin. Değerlendirme alemlerin rabbi Allah'a aittir...


3 Eylül 2020-Mustafa Arıcan Ayas

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dinin aslı da tezahürü de direği de salattır

Salat yönelimdir. Salatı ikame de yönelimi gereğince ifa etmek. Esselat her durum ve şart ortamına dair Kur'an nurunun insanlığa tuttuğu...